Dünya değişiyor. Hem de her gün… Sadece dünya değil, Türkiye de değişiyor… Ülkemiz ve bizler de günün getirdiği şartlara uyum sağlamak zorundayız… Asıl önemlisi geleceği sezebilmek. Stratejik düşünenlerin en önemli katkısı ise yarını kurabilmek.
Sürekli değişen, başkalaşan şartlara uyum sağlamak kısacası eskimemek, köhnememek için kendini yenileyebilmek, bizlerinde asıl görevi… değil midir ki Önderimiz Habibi Edibi Zi-Şan, “İki günü bir olan ziyandadır.” nebevi kaidesince bize hedef göstermekte.
Mukadderatın omuzlarımıza yüklediği vazifelerin hayatımıza girdiği gerçeği bir yana rüzgârın yelkenlerimizi doldurduğu bugünlerde, her bir kurumumuz, her bir STK’mız ve her bir bireyimiz için olaylara stratejik yaklaşmanın küçümsenemez ve ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz. İşte bu ihtiyaca binaen “Strateji Türkiye” doğuyor.
Strateji Türkiye Türkiye’nin stratejik, ekonomik ve jeopolitik hedefleri tarafından yönlendirilen “rotasını”, anlamayı hedefliyor. Ta ki bugünden ilerisini görüp geleceği iyi planlamayı gaye edinenlere referans olabilsin diye…
Jeopolitik açıdan stratejik bir bölgede stratejik avantajlarını en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan Türkiye, farklı menfaatlerini “Önce İnsan” prensibiyle elde etmeye, korumaya ve geliştirmeye çalışmaktadır. Bundan dolayıdır ki Türkiye Cumhuriyeti insanlık için yaptığı çalışmalar ve aldığı sorumluluklarla vazgeçilmez olduğunu, tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Bunun en iyi örneklerinden biri de Rusya-Ukrayna savaşındaki Türkiye’nin çabalarıdır. Savaşın başından itibaren Türkiye her iki tarafla da diyalog kurmuş, özellikle tahıl koridoru anlaşmasında önemli bir arabulucu haline gelmiştir. Bu anlaşma küresel bir gıda krizi tehdidini hafifletmiş ve Türkiye’nin diplomatik etkisini de artırmıştır. Daha yakın bir zamanda ise Türkiye, Somali-Somaliland görüşmelerinde üstlendiği sorumlulukla birlikte Etiyopya- Somali arasında süren krizin çözümünü Ankara Bildirisiyle sağlayarak Afrika Boynuzu’nda savaşın getireceği insani bir tehdidin önüne geçmiştir.
Türkiye’nin doğu ile batı arasındaki rolü yalnızca askeri ve diplomatik gücüyle değil aynı zamanda yumuşak güç unsurlarıyla da destekleniyor. Türkiye insani yardım, ekonomik iş birliği, kültürel diplomasi ve arabuluculuk teklifleri yoluyla bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunma politikası izliyor. Türkiye’nin Afrika, Balkanlar ve Türkistan’da aktif olması bu yumuşak güç adımlarının küresel boyutunu göstermektedir. Suriye iç savaşının sona ererek milyonlarca Suriyelinin ülkelerine yeniden kavuşması, Türkiye’nin yumuşak güç politikasının en etkin ve başarılı örneklerinden biri olarak bugün karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’nin dünyayla olan kilit taşı bağlantısı, Türkiye’nin neleri, nasıl yaptığını yakından incelemeyi gerektirmektedir. Strateji Türkiye’de Türkiye’nin stratejileri yakın daireden uzak halkaya doğru ele alınacak olup bu bağlamda ilk sayısının kapak konusu “Komşular” olmuştur.
Gündemi hızlı değişen bir coğrafyanın merkezinde olan Strateji Türkiye, her sayı konusu üzerine düşünülerek belirlenmiş, görüş, analiz ve raporları ihtiva edecektir.
Okurlarına fayda sağlaması temennisiyle…
Ocak 2025
İsmail Boztemir
Strateji Türkiye